
Aslında bugün bu yazıyı yazmak aklımda yoktu. Ancak dün bir arkadaşımın başından geçen bir olay beni bu yazıyı yazmaya itti. Platonik aşk herkesin yaşadığı aşk türüdür bunun hakkında biraz yazmak istedim.
Platonik Aşk :GirişAdama en pis koyan aşk türüdür aslında platonik aşk. Saçmadır, acımasızdır ve pek olumlu sonuçlanmaz.
Giriş şöyle olur. İlk o kızı görürsün böyle vücutta tuhaf etkiler olur.
O ilk gördüğün an bişeyler hissedersin zaten eve gidersin sakin kafayla onu düşünürsün arkadaşınla konuşurken " lan bişey diycem ben aşık oldum galiba " dersin. Yüzün güleçtir, mutlusundur.
Artık biraz salaksındır sürekli aklındadır kafan ondadır milleti pek dinlemezsin. Fakat bu etkiler ilk 1 hafta bu kadar ağır basar.
Onu her gördüğünde karnında tuhaf bir ağrı olur, ne tuhaftır ki bu ağrı hem canını acıtıp hemde hoşuna giden bir ağrıdır. Onu gördüğün an o ağrı karnına saplandığı için o ağrıyı bile sevebilirsin.
Gelişme Süreci ;Yaklaşık 1-2 ay olmuştur aşık olalı. Artık ilk zamanlara nazaran biraz daha rahatsındır. Biraz da olsa aklında açılsam mı gibi düşünceler vardır. Arkadaşlarına danışırsın hiç bi zaman o arkadaşlar sana " açılma " demez. Çünkü sen umutlusundur, heyecanlısındır. O umudu, heyecanı köreltmek istemezler bilirler ki yüksek ihtimal reddedilme olasılığın vardır fakat söyliyemezler.
Sen planlar kurmaya başlarsın, onunla iletişim yolu bulmaya çalışırsın. Ortak arkadaşlar, internet, telefon gibi gibi. Artık sıkılmışsındır zaman geçmiştir ve kafana koyarsın "
olmaz böyle dayanamıyorum, kesin söylemem lazım " gibi düşünceler iyice kemirir aklını.
Kendini iyice ikna etmişsindir, bir plan yapacak ve söyleyeceksindir. Plan düşünülür kız beklenir işte okul çıkışı yada iş çıkışı felan.. Aklından az da olsa "
reddedilsem bile söyliyim de içim rahatlasın " dersin aslında yanılırsın ama işte o anki düşünceler davranışlar ruh hali farklıdır. Herşeyi görmek istediğin gibi görürsün.
SonuçKızı beklersin bir yerde müsait yakalamaya çalışırsın. Okulda söyliyeceksindir, tam hazırlarsın kendini kızı yalnız bulamazsın hep arkadaşlarıyladır. Yüksek ihtimal tek dolaşmazlar zaten. Okul çıkışı söylerim dersin. Beklersin bazen kaybedersin evine kadar takip edersin. Bu platonik durum seni köreltmiştir iyice..
Durdurursun ve söylemek istersin saçmalarsın başlarda sonra yavaş yavaş sezdirirsin. O anda bir heyecan basar seni " asla konuşamam, onu görünce kilitlenirim " gibi düşüncelere kapılırsın. Ama öyle değildir, bir kelime söyleyince oda sana cevap verirse tüm zorluklar kalkar üstünden.
Söylersin ve karşısında sert yada dolaylı yoldan net bir şekilde "
hayır " cevabını alırsın. O umutlu halin bitmiştir artık. Biraz küskünlük vardır, kafa dinlemek istersin bulunduğun yeri terketmek istersin. Duvarların üstüne üstüne geldiğini herşeyin sana baskı yaptığını hissedersin.
Üstüne üstün birde gidersin slow-arabesk türü müzikler dinlersin. Artık iyice kapanmışsındır içine herşeyden soğumuşsundur. Arada bir çıkarsın dışarı, arkadaşlarla takılırsın 1-2 saatliğinede olsa unutmuşsundur. Eve geldiğinde kendinle yalnız kaldığında gene onu düşünürsün.
Artık zaman ilerler ilerledikçe ona karşı hissettiğin sevgi, nefrete dönüşür. Onu gördüğünde umursamaz hale gelirsin, ama o platonik aşk hep içinde bi yara olarak kalır gitmesede..