22 Ocak 2011 Cumartesi

Yeni Plan, Program..


Nerdeyse 2 ay oldu. Zaman güzel geçiyor, artık yavaş yavaş bende bir şeylerin geliştiğinin farkına varıyorum.
Ama bu başlangıç, kick boks'a gün geçtikçe daha da aşık oluyorum. Severek işini yapmak bu olsa gerek.

Artık yumruklar daha düzgün, tekmeler daha seri ve teknik bunu görmekte hem hevesimi yineliyor hemde daha çok bağlıyor beni. Sorunlarım yavaş yavaş düzeliyor, iyi bir hâl almaya başladı hayatım.

1,5 ay iken tartıldım ve sadece 400 gr. zayıfladığımı gördüm. Yani başlangıçta, 78,500 iken tartıldığımda 78,100 çıktım. Yaptığım yanlışın farkına vardım.

Tamam akşam yemek yoktu , 6 dan sonra yemiyordum fakat saat 5 civarlarında tıka basa yiyordum daha acıkmıyayım diye. Ama öyle olmaması lazımmış, yapmam gereken sadece akşamları vücuduma yetecek kadar yemek. Yani çok az bir ölçüde yemek yemek.

1 hafta bunu denedim ve haftaya bir daha tartıldım kilomun 76,650 olduğunu gördüm. Nerdeyse 2 kilo verdim ve 1 haftada.

Programa devam ediyorum. Şuan için herşey güzel.

Ve yeni programlar içinde hazırlık yapmaya başladım. 6 haftada 100 şınav programını uygulayıp kolumun arka ve göğüs kaslarımı geliştirmeyi düşünüyorum. Bu egzersiz haftada 3 gün yapılıyor.

İdman günlerim pazartesi-çarşamba-cuma bende bu programı salı-perşembe-cumartesi uyguluyacağım. Program bittikten sonra hiç olmazsa bile kafadan 80 şınav felan çekerim yorumların çoğunluğundada öyle söyleniyor zaten. Zamanla 100'e tamamlarız.

Program bittiği an barfiks programına başlıyacağım.

İlk olarak şınav programı başlıyor bu salı başlıyorum ve adım adım gelişmeleri burdan belirleyeceğim. 6 hafta sonra buraya yazdığım ilk yazıya bakacağım.

29 Aralık 2010 Çarşamba

Anlamsızlık..


Blogu açarken her gün yazacam demiştim ama denildiği gibi olmuyor. Tamam dedim, yazarım dedim ama işte. Sonra konu bulamıyosun öyle afallayıp kalıyorsun.

Şu son günlerde içimde anlamsız bir sıkıntı çözemediğim. Çevremdeki herkes eskiye istinaden tavırlarımın biraz daha umursamaz olduğunu söylüyor.

Bir tek arkadaşlarımla normalim geri kalanlar ile biraz soğudum. Ne bileyim değer veresim gelmiyor arada bir böyle geliyorlar.

Şu net işlerini bıraktığımdan beri kafam biraz daha rahat aslında. Biraz kafam rahat. Fakat ara tatilde güzel bir tatil yapmam gerek şu kafayı boşaltmam buraları özlemem gerek yoksa olmuyo.

Napayım, çabuk sıkılmaya başladım herşeyden. Elimde değil !

Bugün spora başlayalı ve bu blogu açalı tam 1 ay oldu. Ve blog hala ilk yazdığım yazılar ile duruyor.

Her insan arada böyle bunalıyor işte, benimde şu sıralar bunalma dönemlerim. Eskiden böyle kafam kötü olurdu ertesi gün okula giderdim, gelirdim çıkardım dışarı az eğlence gırgır şamata tamamdır.

Ama şimdi bir boşluğa düşmüş gibiyim, böyle yazı yazmak istemezdim ama. İlerde şu yazıya bakıp gülmek istiyorum.

Eski halimi özledim, en kısa sürede eski halime dönecem inşallah..

5 Aralık 2010 Pazar

Platonik Aşk : Giriş , Gelişme , Sonuç..

Aslında bugün bu yazıyı yazmak aklımda yoktu. Ancak dün bir arkadaşımın başından geçen bir olay beni bu yazıyı yazmaya itti. Platonik aşk herkesin yaşadığı aşk türüdür bunun hakkında biraz yazmak istedim.

Platonik Aşk :Giriş

Adama en pis koyan aşk türüdür aslında platonik aşk. Saçmadır, acımasızdır ve pek olumlu sonuçlanmaz.
Giriş şöyle olur. İlk o kızı görürsün böyle vücutta tuhaf etkiler olur.

O ilk gördüğün an bişeyler hissedersin zaten eve gidersin sakin kafayla onu düşünürsün arkadaşınla konuşurken " lan bişey diycem ben aşık oldum galiba " dersin. Yüzün güleçtir, mutlusundur.

Artık biraz salaksındır sürekli aklındadır kafan ondadır milleti pek dinlemezsin. Fakat bu etkiler ilk 1 hafta bu kadar ağır basar.

Onu her gördüğünde karnında tuhaf bir ağrı olur, ne tuhaftır ki bu ağrı hem canını acıtıp hemde hoşuna giden bir ağrıdır. Onu gördüğün an o ağrı karnına saplandığı için o ağrıyı bile sevebilirsin.

Gelişme Süreci ;

Yaklaşık 1-2 ay olmuştur aşık olalı. Artık ilk zamanlara nazaran biraz daha rahatsındır. Biraz da olsa aklında açılsam mı gibi düşünceler vardır. Arkadaşlarına danışırsın hiç bi zaman o arkadaşlar sana " açılma " demez. Çünkü sen umutlusundur, heyecanlısındır. O umudu, heyecanı köreltmek istemezler bilirler ki yüksek ihtimal reddedilme olasılığın vardır fakat söyliyemezler.

Sen planlar kurmaya başlarsın, onunla iletişim yolu bulmaya çalışırsın. Ortak arkadaşlar, internet, telefon gibi gibi. Artık sıkılmışsındır zaman geçmiştir ve kafana koyarsın " olmaz böyle dayanamıyorum, kesin söylemem lazım " gibi düşünceler iyice kemirir aklını.

Kendini iyice ikna etmişsindir, bir plan yapacak ve söyleyeceksindir. Plan düşünülür kız beklenir işte okul çıkışı yada iş çıkışı felan.. Aklından az da olsa " reddedilsem bile söyliyim de içim rahatlasın " dersin aslında yanılırsın ama işte o anki düşünceler davranışlar ruh hali farklıdır. Herşeyi görmek istediğin gibi görürsün.

Sonuç

Kızı beklersin bir yerde müsait yakalamaya çalışırsın. Okulda söyliyeceksindir, tam hazırlarsın kendini kızı yalnız bulamazsın hep arkadaşlarıyladır. Yüksek ihtimal tek dolaşmazlar zaten. Okul çıkışı söylerim dersin. Beklersin bazen kaybedersin evine kadar takip edersin. Bu platonik durum seni köreltmiştir iyice..

Durdurursun ve söylemek istersin saçmalarsın başlarda sonra yavaş yavaş sezdirirsin. O anda bir heyecan basar seni " asla konuşamam, onu görünce kilitlenirim " gibi düşüncelere kapılırsın. Ama öyle değildir, bir kelime söyleyince oda sana cevap verirse tüm zorluklar kalkar üstünden.

Söylersin ve karşısında sert yada dolaylı yoldan net bir şekilde " hayır " cevabını alırsın. O umutlu halin bitmiştir artık. Biraz küskünlük vardır, kafa dinlemek istersin bulunduğun yeri terketmek istersin. Duvarların üstüne üstüne geldiğini herşeyin sana baskı yaptığını hissedersin.

Üstüne üstün birde gidersin slow-arabesk türü müzikler dinlersin. Artık iyice kapanmışsındır içine herşeyden soğumuşsundur. Arada bir çıkarsın dışarı, arkadaşlarla takılırsın 1-2 saatliğinede olsa unutmuşsundur. Eve geldiğinde kendinle yalnız kaldığında gene onu düşünürsün.

Artık zaman ilerler ilerledikçe ona karşı hissettiğin sevgi, nefrete dönüşür. Onu gördüğünde umursamaz hale gelirsin, ama o platonik aşk hep içinde bi yara olarak kalır gitmesede..

3 Aralık 2010 Cuma

Kick Boks ve Yoğunluk

Selam blog, kusura bakma 2-3 gündür yazamadım. Normalde blogu açmamın temel amacı içimi dökmek ve kick boks'da yaşadıklarımı, görüşlerimi vs yazmaktı.

Fakat anlamsız ve saçma bir yoğunluk girdi araya. O yüzden yazamadım.

Biraz bahsedelim bari ilk gittiğim günden.

Arkadaşım ile başladım Kick boks'a. İlk gittiğimiz gün yanlış yerde giyindik. Salona girdik millet harıl harıl çalışıyor biz saf gibi izliyoruz.

Sonra antreman başladı birden koşmaya başladık iki üç hareket derken felan birden dövüş başladı. Biz ne olduğunu anlamadan izlemeye başladık. İlk gün bayağı yorulduk. Eve geldim her yerim ağrıyordu.

İşin ilginç yanı, vücudumun ağrımasını özlemişim lan. Geldim banyo yaptım ve yattım.

İkinci idmanda biraz daha rahattım artık acemi ve safça hatalar yoktu daha rahattı.

Bugün 3. idman ve haftanın son idmanı var.

28 Kasım 2010 Pazar

Sınav ve Gece Gece Saçmalamaca İkilisi.

Selam blog, bugün günüm gayet güzel gidiyordu ki son anda aldığım bir haber ilen şaşkınlığa düştüm. Son anda sınav olduğumuzu öğrendim. Normalde asla umrumda olmaz, salla yarın okulda bi iki bişeye bakar der geçerim.

Ama bugün vicdana geldim lan nedense artık bilmiyorum. Kendime has özel bir çalışma taktiğim var. Zaten bi kere çalışmıştm oda sorumluluk sınavıydı. Bugün gene onu uygulayarak çalıştım.

Geçen yıl hep kötü alan dil anlatımdan ben, sorumluluk sınavına kendime has bulduğum yöntem ile çalışarak 53 almayı başardım ve geçtim. Pek düşmemiştim üstüne.

Şimdide aynısını İngilizce'de uyguladım. Bakalım tutarsa gene bu yöntemi açıklıyacağım güzel bir anlatım ile.

He bu arada blog, kick boks'a başlıyorum yarın lan. Hoca 3 ay'da forma girersin demişti. Yarın tartılacağım ve başlıyacağım. 3 ay sonra ilk tartıldığım gün kü kiloma bakıp karşılaştırıcam. Bakalım nasıl bir etki etmiş.

Hadi kal sağlıcakla blog.

27 Kasım 2010 Cumartesi

İlk Yazı..


Selam blogdaş, ilk yazı genelde hep saçma olur. ( amma güzel gitti tyler'da ilk yazıya be. ) Şimdi ben burda gene bişeyler zırvalıyacam ama saçma olacağını biliyorum. Şimdi ilk olarak bu blogda neler bulunacak.

Bu blogda benim izlediğim filmler, diziler, gündem hakkında bilgiler, kendimden gibi kategoriler ve olursa başıma gelen olayları felan paylaşacağım işte.

Asıl amaç Pazartesi Kick-Boks'a başlıyor olmam. Yani her gittiğimde kick boks'ta günümün nasıl geçtiğini yazmayı düşünüyorum.

İşe koyuluyoruz ve ilk yazımızın sonunda Blogger amcamıza teşekkür ediyoruz.